In PLOG

Anneanne Bugün Yemekte Ne Var?


Bebekliğimi ve belli yaşa kadar olan çocukluğumu hatırlamıyorum. En azından bebekken/çocukken ne yediğim hakkında bir bilgim yok. Anne olunca, bir bebeğe bakınca, bebek sana bakınca, bebek ağlayınca, acıkınca, doydu mu diye meraklanınca, doğru mu yapıyorum diye telaşlanınca, okuyorsun kutuların üstünde yazanları, gazete köşelerinde çocuğa yarayanları.
Şanlıydım. Şanslıydı kızım. En emin ellerde büyüdü. Anneannesi ve dedesiyle. Aldılar koyunlarına. Çıkardılar tepelerine. Kollarında taşıdılar. Avuçlarında baktılar.

Dediğim gibi çocuğu olunca insan, çeviriyor yüzünü sebzeye, meyveye, yenilebilecek her birşeye. O zaman öğrendim ben, çocukken neler oluyormuş, annem annesinden neler öğrenmiş, öğrendikleri ve benim için yaptıklarını, uygulamalı olarak kısmen de olsa yaptım. Yapamasam da izledim. Çocuk büyütmek ne kadar zor, bunu yaşayan bilir elbette. Ama bu sürecin içindeki en zor ve belki de en önemli şey ise bir çocuğa kazandıracağın beslenme alışkanlığı ve onun doğru beslenebilmesidir. İşte ben yani biz, kızımla ikimiz, bu konuda çok şanslıydık. İkimiz de tecrübeli ellere emanet bu süreçte çok mutlu olduk. Damak tadı değişir mi bilmiyorum ya da damak tadı oluşturulur mu bilemiyorum ama alışkanlıklar sanırım küçücükken başlıyor.

Suni olmayan birşey mi kaldı günümüzde fikrinden yola çıkarak, bocaladığımız, zorlandığımız oldu. Ama yılmadık. Doğal diyenlere kanmadık. Araştırdık. Bulduk. Yola çıkmaya üşenmeyen dede ile almak istediklerimizi soktuk mutfağımıza.

Eskiden organik diye birşey mi vardı diye soruyorum anneme. Vardı diyor gülerek. Zaten herşey organikti. Öyle kutuların üstünde yazmıyordu, zaten kutu da yoktu. Bahçesinde tavuk olan, tavuğun bile yapay yemlerle değil, doğal yemlerle beslendiği dönemlerdi o zaman. Tavuk besleyen ve dolayısıyla yumurtası da olan kişilerden alırdık diye ekliyor. Tavuk da öyle birkaç haftada şişmezdi. Onlar için şimdilerde kutu üstünde yazan doğaldır yazısının bir inandırıcılığı yok. Hiç olmamış.

Herseyden önce, zamanı dışında yenen bir sebzeleri veya meyveleri olmamış onların. O yüzden, mevsimi değil, almayalım sözünü sıkça duydum kızım doğunca. Oysa ben her mevsimde, her meyveyi yemeyi iyi biliyordum. Sera diye birşey mi vardı diye ekliyor annem. Biz öyle gidip bu sera çileği diye baldan tatlı çilek yemedik. Çilek kendi ayında çıkardı, alırdık yerdik, yine yemek için bir dahaki seneyi beklerdik. İşte bu adetler minik bir bebek için de bizim mutfağa girdi.
Kemik kaynadı bol bol tencere içinde mesela. Bu ne diye sordum çoğu kez, eve girdiğimde duyduğum bu koku karşısında. Annem hemen bir kemik suyuna çorbayı yapar, ikinci güne bırakmazdı bu lezzeti. İçine mutlaka maydonuzu, sarımsağı atardı. Maydonuzu bütün atar, vitamini alsın der, sonra içinden çıkarırdı, boğazına takılmasın diye.

Nerede meyve, sebze yetiştiren birini bulsalar mutlaka onu takip ederlerdi. Sağlıklı beslenmesi bir tarafa, beslenme eğilimini de bu şekilde kazandırmayı amaçlıyorlardı. Denizden çıkan bir canlı olsa, hemen bizim soframızda bulurdu yerini. Çiftlikte yetişen balık değildi tabakta yenen.
Hiçbir zaman kutu içinde satılan yoğurt yemedi kızım. İnek veya keçi sütünden yapılmış doğal ev yoğurdu yedi. Bunu başarabildik. Bulabildik, bulduğumuzu değerlendirebildik.

Evet belki eskilerde olduğu gibi, hindistan cevizi rendeleyip karın ağrısına derman olmasını beklemedik. Kaynak sularından doldurup şişelere, yemeklerini öyle yapmadık ya da susuzluğunu öyle gidermedik, ama 3,5 yaşında olan kızımın beslenme alışkanlığını eskilerin, o tecrübeli elleriyle şekillendirebildik. Elinde brokoli yiyen, en sevdiği yemeklerden birinin enginar olduğu, asitli hiçbir içeceği tanımayan, ayrana bayılan, dalından kopardığı meyveleri ağzına atan, cevizi mutlaka masaya kendisi koyan, salata suyuna ekmek banan bir çocuk oldu. Hiç mi kaçamakları olmadı. Oldu, ama alışmadı, alışkanlığı olmadı. Birisi alışverişe giderken ona salatalık ısmarladı da, şaşırmadık hiç, biz de alıştık.

Diyeceğim o ki, benim gibi yeniyi tercih etme tutumu sergileyenler, teslim edin bebeklerinizi/çocuklarınızı annelerinizin babalarınızın doğal sofralarına. Hem sağlıklı olsunlar, hem de sağlıklı nasıl olunur bilsinler. Çocuk öğrendiğinden şaşmaz.

Related Articles

0 yorum:

Yorum Gönder