In PLOG

Bir Kutuya Sığınca


Filmlerde mi oluyor bilmiyorum, bir kutuya sığdırıyor herkes yaşadıklarını. Yani özel sandığı tüm detayları. Kiminde bir iki fotoğraf, kiminde bir bilet, kiminde bir çerçeve, bir kartpostal, ama çokça hatıra, çokça açılınca hüznü veya tebessümü çağıran anı.

Benim böyle bir kutum olmadı. Olsa da ilgili amaca hizmet edemezdi,  1 ayda dolardı zaten. Bu iyi mi, bir şans mı bilmiyorum. Ya da bu benden mi kaynaklanıyor, onu da bilmiyorum. Yani ben iyi hissettiğim her anımı arşivlerken, hatıralarıma saygı mı duyuyorum, yoksa ben her özel anımı saklarken, asıl saklamam gerekenleri değersizleştiriyor muyum. Bilemedim.

Heves ettim, bir kutu ve bir valizle kapıdan çıkmaya. Ama bavulu hiç iki gömlek, bir pantolon, bir kazakla kapatamadım. Hem de filmlerdeki gibi askılarıyla içine koymasam da. Ben akşam bir arkadaşıma kalmaya gittiğimde bile, o bavuldan büyük oldu el çantam hep.

O gidenler geri döndü mü. Açtılar mı dolaplarını yine. Aldılar mı geri kalanları. Geri kalan var mıydı çekmecelerde zaten. Ben görmedim. Herkes o bavula koyduğu eşyalarla yetindi. O kutuya sakladıklarıyla doydu.

Bir kutuya sığınca hayat, insan çıkıp gidebiliyor fotoğrafın içinden kolayca. Sığmayınca kutuya sakladıklarınız, fotoğrafta manzara oluyorsun, bilette para, çerçevede çivi. Oturuyorsun yerinde.

Related Articles

0 yorum:

Yorum Gönder